Kasım 05, 2009

"salgın hastalık"

eğer yanlış hatırlamıyorsam 90'ların sonu 00'lerin başıydı..salgın hastalık hayatımıza girmeye başlamıştı..daha önceleri,genellikle kışın piyasaya çıkan grip salgını olurdu ama öldürmezdi..merhametliydi..bu başka bir çeşit salgındı ve sonunda öldürüyordu..delirmiş olan dana etinin yenmesiyle insana geçen hastalık, öldürüyordu..hayvancılıkla uğraşan ingilizlerin,otobur danaya et yedirmesiyle başlamıştı herşey..İngiltere'den alınan hastalıklı et sayesinde bizde tanışmış olduk deli danayla..yetki ve sorumluluk sahibi kişiler; 'kırmızı et yemeyin'  tarzı çeşitli açıklamalar yapıyordu..et giren eve dert girmez aforizması yıkılıyordu..kırmızı et ucuzlamış ve beyaz et giderek pahalaşıyordu..

03 senesiyle birlikte 'sars' çıkageldi..bir diğer adı 'akut solunum yetmezliği'..Çin kaynaklı hastalık yayıldıkça korku artıyordu..her ölen kişiden sonra,'ya buralara da gelirse..!' endişesi yaşıyorduk..fazla kalabalık yerlerde bulunmamayı ve öpüşmeyi önlem olarak sunuyordu bu kez yetki sahibi kişiler..uçakların Çin uçuşları ve ticari ilişkiler iptal edilmişti.."İlim,Çin'de bile olsa gidip alınız." aforizması bir süreliğine askıya alınmıştı..

sars salgınının sarsıntısı tam geçmemişken,'kuş gribi' salgın olarak yayılıyordu..takvim 05 senesini gösterdiğinde,hastalık Türkiye'de de görüldü..göçmen kuşların göç esnasında uğrak yeri olan ülkemiz için kaçınılmaz sondu..başta sadece hayvandan insana bulaşan hastalık,insandan insana bulaşmaya başladı..yetkililer yapmamız gerekenleri söylemekte,bizde depremle beraber salgınla yaşamayı da öğreniyorduk.itlaf edilen onca  tavuk akıllarda kalıyordu..deli dana sonrası artan beyaz et fiyatı bu kez düştükçe düşüyordu..

kırım-kongo kanamalı ateşi..bitmek bilmiyordu salgınlar..bu kez keneler öldürüyordu..yaz sıcağı ile ortaya çıkan keneler,mangal yapmayı seven yurdum insanı için kabus yaratıyordu..vücuda yapışan keneyi çıkartmaya çalışmak,ölüme davetiye çıkarmak manasına geliyordu..çimlere uzak duruyor ve umudu haşere ilaçlama servislerinde arıyorduk..'çimlere basmayınız..!' uyarısını bu kez dikkate alır olmuştuk..

şimdi başımızda 'domuz gribi' salgını..başta yurtdışı haberlerinde duyduk adını..'dinimizde domuz eti haram,bizi bu salgın teğet geçecektir..'tarzı züğürt tesellisi söylemler boşa çıktı..önlem olarak havaalanına konulan termal kameralar işe yaramadı..yetkililer elimizi sık sık yıkamamızı söyledi..aşı olmamız gerektiğini belirtti..artık korkmuyorum salgın hastalıktan..bağışıklık kazanmıştır artık bu deli gönül..

hızla yayılan ve yüreğimizi ağzımıza getiren salgın ne zaman geçer bilmiyorum ama şimdiden bir kaç sene sonraki salgına hazırlanmayı öneriyorum..

1 yorum:

•düşler kon∫erves¡• dedi ki...

. .sırda ki GDO salgını, bakalım insanlar nasıl evrim geçirecek. .4 kollu olursam da sev beni olur mu :o)